Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/6795 E. 2019/5465 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6795
KARAR NO : 2019/5465
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Talep eden Şarköy Satış Memurluğu tarafından 02.12.2015 havale tarihli yazı ile Şarköy Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2013/195 Esas-2014/243 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davasında davanın ikamesinden satış tarihine kadar yapılan tüm işlemler taraflara tebliğ edilip edilmediğine ilişkin mahkemece değerlendirme yapılmasının talep edilmesi üzerine talebin reddine dair 14.01.2016 günlü Ek Kararın Yargıtayca incelenmesi … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 04.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Şarköy Satış Memurluğu tarafından 02.12.2015 tarihinde mahkemeye verilen dilekçe ile satış dosyasına … vekili … tarafından itiraz edilmesi üzerine dava tarihinden satış tarihine kadar yapılan tüm işlemlerin ortaklığın giderilmesi davasında taraf olmadığı iddia edilen …, …, …, …, … ve …’e tebliğ edilip edilmeyeceği hususunda değerlendirme yapılması talep edilmiştir.
Mahkemece, 2015/9 Değişik İş sayılı karar ile … vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Ek karar, … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de “hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Somut olaya gelince; her ne kadar mahkemece davanın kabulüne, ek karar ile itirazların reddine karar verilmiş ise de … vekili tarafından taraf teşkili sağlanmadan tüm işlemlerin yapıldığı, satışa katılmadan davacılara ait taşınmazların satıldığı iddia edilmişitir. Hal böyle olunca hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden ek kararın kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle Şarköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait 14.01.2016 tarihli 2015/9 D.iş 2015/10 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA ve Şarköy Sulh Hukuk Mahkemesi 15.07.2014 tarihli 2013/195 Esas ve 2014/243 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.