Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/6786 E. 2019/5470 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6786
KARAR NO : 2019/5470
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/11/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 3413 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, … ve …, dava konusu taşınmazda babalarından kalma bir ev olduğunu ayrıca tapu kayıt maliklerinden davalı … ve …’un da bu taşınmaz üzerinde anne ve babasından kalma evi olduğunu, diğer davalılara ait bu evle ilgili de bir itirazları olmadığını belirtmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; ortaklığın satış yoluyla giderilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; taraflardan … ve …’in dava konusu taşınmaz üzerinde babalarından kalma bir ev olduğunu belirtmeleri ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın doğusunda ve batısında ayrı ayrı 2’şer daireden oluşan 2 adet bina olduğunun tespit edilmesi ve binaların değeri ile taşınmazın tamamınının değeri birbirine oranlanmasına karşın mahkemece muhdesat iddiası nedeniyle diğer tarafların açık beyanları alınmaksızın satış bedelinin muhdesat oranları dikkate alınmadan dağıtılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 18.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.