Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/6750 E. 2019/5369 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6750
KARAR NO : 2019/5369
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.06.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.01.2016 günlü hükmün ve 12.02.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi dava dışı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin paydaşı olduğu dava konusu 110 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarda 05.01.2015 tarihinde davalıya satılan hisselerin önalım hakları nedeni ile müvekkilleri adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, dava dışı … temyiz etmiştir.
Mahkemece, 15.01.2016 tarihli ek karar ile hükmü temyiz eden dava dışı …’ün taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Ek karar, dava dışı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava açmakta olduğu gibi, kanun yoluna başvurmada da, hukuki yarar bulunmalıdır. Yani, kanun yoluna başvuranın, aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın kaldırılması veya değiştirilmesinde, korunmaya değer bir (hukuki) yararının bulunması gerekir.
Dosya içeriğinden, hükmü temyiz eden …’ün dava konusu taşınmazda kayıt maliki olduğu ve dava konusu hisselere yönelik Şile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/330 E. sayılı dava dosyasında önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığı anlaşılmıştır. Bu durumda kayıt maliki …’ün hükmü temyiz etmekte hukuki yararı olduğundan temyiz isteminin reddine ilişkin 15.01.2016 tarihli ek karar kaldırılarak temyiz incelemesine geçilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Davaların Birleştirilmesi” başlıklı 166. maddesinin 1. fıkrası gereğince, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.
Somut olaya gelince; temyiz eden … tarafından aynı mahkemenin 2015/330 Esas sayılı dosyasında eldeki davaya konu hisselere yönelik önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, dava konusunun aynı olduğu, taraflarının ve hukuki sebeplerinin benzer olduğu, dolayısıyla biri hakkında verilecek kararın diğer davanın sonucunu da etkileyeceği anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunan bu davaların birleştirilerek görülmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden, davaların birleştirilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dışı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.