Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/6639 E. 2019/283 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6639
KARAR NO : 2019/283
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, 25.10.2011 gününde verilen dilekçe ile TMK 501 ve 594 maddelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı Hazine, 52 ada 9 parsel sayılı taşınmazın … oğlu … kızı … adına kayıtlı olduğunu ancak … oğlu … ve … kızı …’ın mirasçılarının tespit edilemediğini, TMK 501 ve TMK 594. maddeleri gereğince Hazinenin … oğlu … ve … kızı …’ın adına kayıtlı 52 ada 9 parsel sayılı taşınmazların TMK 501 ve 594. maddeleri gereğince Hazine adına tescil edilmesini istemiştir.
Mahkemece, 52 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki hissedar … oğlu …’nın mirasçıları tespit edildiğinden davanın … oğlu … yönünden reddine, taşınmazdaki diğer hissedar … kızı …’ın mirasçısı tespit edilemediğinden … kızı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. 501. maddesine göre ise, mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer.
TMK’nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır.
TMK’nın 594. maddesi ile “Mirasbırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hakimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilan yapıp hak sahiplerini son ilandan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır. İlan süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hakimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras Devlete geçer.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekişmesiz yargıda re’sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Somut olaya gelince; dava konusu 52 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 31.01.1969 yılında kesinleşen kadastro tutanağında, 9 nolu parsele ait … oğlu … ile karısı … adına kayıtlı Şubat 1299 tarih ve 644 sıra nolu tapu kayıtlarının bulunduğu, buna göre taşınmazın … oğlu … ile … kızı … adına tescilinin yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, zabıta araştırması sonucu tapu kayıt maliki olduğu belirlenen muris …’in ise nüfus kaydına göre doğum tarihinin 14.04.1948 olduğu, eşi …’le evlenme tarihlerinin 17.11.1974 olduğu, kadastro sırasında adına tescil yapılan … oğlu …’nın eşinin ise diğer hissedar … olduğu anlaşıldığı gibi, taşınmazın tespit dayanağının Şubat 1299 yılındaki tespit olduğu görülmüştür. Mahkemece, muris olduğu tespit edilen 14.04.1948 doğumlu … oğlu … ile Şubat 1299 tarihinde adına tescil işlemi yapılan tapu kayıt maliki … oğlu …’nın aynı kişiler olmadığı üzerinde durulmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.