Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/6338 E. 2019/4934 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6338
KARAR NO : 2019/4934
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili (katılma yolu ile) tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Davacı vekili, önalım hakkına konu edilen payın 181.480,00TL bedelle satın alındığını, ancak önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacıyla tapuda bedelin daha yüksek gösterildiğini ileri sürmüş, davasını 20.000,00TL üzerinden harçlandırmış ancak muvazaalı olduğunu iddia ettiği bedelin keşfen belirleneceğini belirterek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalı, dava konusu payı gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur.
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 184.474,42TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir.
Bu durumda iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından önemlidir. Somut olayda, davacı, muvazaa iddiasında bulunmuş ancak hissenin değerinin ne olması gerektiğini belirtmemiş, dava değerinin mahallinde yapılacak keşif, kıymet taktir raporu ve tanık beyanları ile netleşeceğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan 27.06.2013 tarihli keşifte dinlenen davacı tanıkları dava konusu taşınmazın m2’sinin 150 TL olduğunu beyan etmiştir. Hal böyle olunca, davacının muvazaalı bedel iddiasının bu değer üzerinden hesaplanması gerekir. Bu durumda iddia olunan bedel (m2’si 150 TL’den hesaplanan bedel) ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli(184.474,42TL) arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açısından; mahkemece, davalının kabul beyanı gerekçe gösterilerek, ödenmesi gereken harcın 1/3’üne, vekalet ücretinin ise tarife üzerinden hesaplanan tutarının 1/2’sine hükmedildiği görülmüştür. Davalının beyanı HMK m 308’de belirtilen şekliyle kabul beyanı olarak dikkate alınamayacağından depo edilen bedel üzerinden harca hükmedilmesi gerekir. Önalım davalarında davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı takdirde iddia ettiği bedel ile tapudaki satış bedeli arasındaki fark üzerinden davalı lehine, kalan kısım üzerinden de davacı lehine vekalet ücreti takdiri ve bu orana göre de harç dışında yargılama masrafının taraflar arasında paylaştırılması gerekir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden davacı taraf için vekalet ücretinin 1/2’sine hükmedilmesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin kabul edilen önalım bedeli ile iddia edilen önalım bedeli arasındaki oran dikkate alınmaksızın davalıdan tahsili doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.