Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/6042 E. 2019/4440 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6042
KARAR NO : 2019/4440
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının 701 parsel sayılı gayrimenkulün hissedarı olduğunu, dava konusu taşınmazda önceki malik Burhanettin Çetin’in hissesini 28/05/2015 tarihinde 120.000,00TL bedelle davalıya devrettiğini öğrendiklerini, ön alım hakkı kapsamında davalı adına olan hissenin iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın fiilen taksim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda paydaşlar arasında önceden beri gelen kullanım ve fiili durumun aynen devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Bu bedel aynı zamanda dava değeri olduğundan karar ve ilam harcının hesabında da dikkate alınması gerekir. Dava açıldığı sırada bu harcın yatırılması gerekir. Harcın eksik ödenmesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca işlem yapılmadan hüküm kurulması halinde vekalet ücretine bu bedel üzerinden hükmedilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava değerini 120.000,00TL olarak belirterek önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazdaki payın naklini sağlayan resmi senette 120.000,00TL bedel ödenerek edinildiği anlaşılmıştır. Davacının davasını açarken harçlandırdığı değer ise, yine resmi senette belirtilen 120.000,00TL’dir. Ancak mahkemece davanın reddine karar verilmesine rağmen kendini vekille temsil ettiren davalı yararına 3817,40TL tutarında nisbi vekalet ücretine hükmedildiği, bu miktarın hesabında 23.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda davalının kullanımında olan ve C harfi ile gösterilen alanın değerini hesaplayan 19.01.2016 havale tarihli ziraat bilirkişisi raporunda belirtilen 31.811,22TL’nin esas alındığı anlaşılmıştır. Dava reddedildiğine göre, davalı yararına harçlandırılmış dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddine; 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.