Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/5961 E. 2018/7365 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5961
KARAR NO : 2018/7365
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.10.2009 gününde verilen dilekçe ile aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, muris …’nın 09.09.2008 tarihinde vefat ettiğini, murise ait tereke malları arasında bulunan birlikte yaşadıkları 1582 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 3 No’lu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu miras hakkına mahsuben davacıya 3 No’lu bağımsız bölüm üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını istemiştir.
Davalılar vekili, 13.11.2009 havale tarihli dilekçesinde 3 No’lu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu kabul etmiştir.
Mahkemece, ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2012/17934 Esas -17319 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizliğine kararın HMK’nin 20. maddesi gereği süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşir ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkemeye başvurusu üzerine dava dosyasının görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/20909 Esas, 2014/11231 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince, mahkeme veznesine depo edilen bedel olan 112.238,00TL üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüyle, hüküm sonucunun 6. bendindeki “14.372,00TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “11.379,04TL.” yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.