Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/5743 E. 2019/938 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5743
KARAR NO : 2019/938
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.12.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne, davacıya ait 2234 nolu Parsel lehine 2232 parsel aleyhine teknik bilirkişinin 13.11.2015 tarihli raporu ve ekindeki krokide kırmızı çizgiler ile boyalı olarak gösterilen 47 m2’lik güzergah üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu’nun 748/3 ve 1012. Maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Diğer taraftan davacı taşınmazı sınırında imar yolu açılsa bile 29.04.1968 tarih ve 1966/22-1968/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da belirtildiği üzere açılmamış olan imar yollarının varlığı geçit ihtiyacı içerisinde olan taşınmazın ihtiyaç nedenini ortadan kaldırmaz.
Somut olayda; davacı ve davalıya ait dava konusu taşınmazların Uyap sisteminde bulunan TAKBİS kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre 06.06.2016 tarihinde imar uygulamasına tabi tutulduklarından pasif durumda bulundukları anlaşılmaktadır.
Taşınmazların güncel tapu kayıtları mahkemece temin edilerek yeni ada ve parsel numaraları tespit edilmeli, yapılan imar uygulaması sonucu davacının yol ihtiyacı bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Ayrıca, mahkemece hükme esas alınan 13.11.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli paftadan davacıya ait taşınmazın güneyinde imar yolu bulunduğu görülmektedir. Bilirkişi raporunda güneydeki imar yolunun fiilen açılıp açılmadığı, davacının geçit ihtiyacına karşılık verip veremeyeceğinin açıkça saptanmadığı da anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yeniden keşif yapılıp rapor aldırılarak ve belediyeden sorularak davacının taşınmazının sınırındaki imar yolunun resmi olarak yola terkininin yapılıp yapılmadığı, fiilen açılıp açılmadığı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de;
1)Mahkemece davalıya ait taşınmazın tamamını kapsayan şekilde ve geçit eni, boyu açıkça gösterilmeksizin kurulan hüküm infaza elverişli değildir. Geçit eni 3 mt olacak şekilde geçit tesisine karar verilmesi gerekir.
2)Hükümde kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3. maddesi uyarınca tapu sicilinin beyanlar hanesinde yer alan özel sütuna şerh verilmemesi de doğru görülmemiştir. Bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.