Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/5591 E. 2019/855 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5591
KARAR NO : 2019/855
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 07.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evraklar ncelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, … ilçesi … Kasabasında 1960’lı yıllarda afet nedeniyle 210 civarında afet evinin yapıldığını, bir tanesinin de ekte sunmuş olduğu … Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden alınmış olan listenin 37. sırasında yer alan murisi … (…) adına tahsis edildiğini, ancak tahsis yapıldığında tapuların tescil edilmediğini, daha sonra tapular tanzim edilerek tapu müdürlüğüne tescil edildiğini, ancak murisi …(…) adına tescili yapılması gerekirken 172 parsel sayılı taşınmaza 1/2 oranında hissesinin …, 1/2 hissesinin ise … adına tapuya tescil edildiğini, yapılan tapu tahsisi ve tescili işleminin sehven yapıldığını; dava konusu taşınmaz üzerindeki afet evinde taşınmaza 1/2 oranında hissesi bulunan …’nin eşi …’nin ikamet ettiğini, … ve eşinin akraba olduğu için dava konusu taşınmazda ikamet etmesi için izin verdiğini, ancak dava konusu taşınmazın evde ikamet eden …’nin eşi olan … adına tescil edildiğinden haberinin olmadığını; dava konusu 172 parsel sayılı taşınmaz ve bu taşınmaz üzerinde bulunan afet evinin kendi murisi … (…)’a ait olduğundan, 172 parsel sayılı taşınmazda 1/2 hissesi bulunan … ile 1/2 hissesi bulunan … olan tapu kaydının iptali ile murisi … (…)’ın mirasçılık belgesi uyarınca adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, davanın bir dayanağının olmadığını, dava konusu evde 54 yıldır ikamet ettiğini, davacının iddialarının yersiz olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davalı … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir.
Somut olayda; dava taşınmazın aynına ilişkin olmasına rağmen mahkemece mahallinde keşif yapılmamıştır. Mahkemece, mahallinde keşif yapılmalı, mahalli bilirkişiler ve tarafların bu konuda gösterdikleri veya gösterecekleri tanıklar HMK’nin 259/2. maddesi ve taşınmazların aynına ilişkin davalarda tanıkların keşif mahallinde dinlenmesinin kural olduğu hususu dikkate alınarak, tanıklar taşınmaz başında dinlenmeli, davacının dayandığı tahsis kararları da mahallinde uygulanmak suretiyle taşınmazın aidiyeti hususu araştırılmalı, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.