Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/5520 E. 2019/724 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5520
KARAR NO : 2019/724
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2013 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava suya el atmanın önlenmesi talebine ilişkindir.
Davacı, murisine ait taşınmazda su kuyusu bulunduğunu, davalının bir taşınmazı için bu kuyudan su kullanmasına izin verildiğini, ancak davalının başka bir taşınmazında da bu suyu kullanmak için boru döşediğini belirterek davalının suya müdahalesinin men’i istemiştir.
Davalı cevabında; davacının murisi olan kardeşi ile birlikte bu su kuyusunu kazdıklarını, kendisinin suyun yarısını kullanma hakkının olduğunu, suyun miktarının ikinci bahçesine yetecek miktarda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile, davalının 66 parsel sayılı taşınmazı için, 89 parsel sayılı taşınmaz içinde bulunan kuyudan su almasına ilişkin müdahalesinin menine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 718. maddesi gereğince; Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.
Kaynak, kökeni yeraltı suyu olan tabi ve sürekli olarak yeryüzüne çıkan özel mülkiyete girecek nitelikte özel bir su olup, suni bir şekilde veya ara sıra yeryüzüne çıkan su kaynak niteliğini kazanmaz (Gürsoy/Eren/Cansel, Türk Eşya Hukuku, … 1978, s.618). Ayrıca, kaynaktan çıkan suyun yararı kamuya ait bir akarsu oluşturacak kadar bol çıkması halinde kaynak artık özel mülkiyete konu olamaz. Yine, yeraltı suyundan sondaj gibi suni yollarla çıkartılan sulardan yararlanma usulü de 167 sayılı Yeraltı Suları Kanununa tabidir.
Özel su ise tapulu taşınmazdan çıkan ve sadece o taşınmazın ve malikinin kişisel ihtiyacını karşılamaya yeterli olan sudur. Arazinin mülkiyetine tabi olan kaynak suyu yani özel su üzerinde, hak sahibi dilediği gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu suyu kendisi kullanabileceği gibi kaynağındaki suyu kullanması hususunda bir başkasına irtifak hakkı da tanıyabilir. Ayrıca mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi de bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; mahkemece davanın kabulü ile davalının suya müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş ise de hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Davacı davayı açarken taşınmazından çıkan suyun zaten davalıya ait 74 parsel sayılı taşınmazda kullanıldığını kabul etmiş olup davalının ikinci taşınmazında suyu kullanmasını engellemek için bu davayı açmıştır.
Davalı yargılama aşamasındaki beyanlarında ve temyiz dilekçesinde dava konusu suyun yarısını kullanma hakkının olduğunu, günlük 12 saat su kullanma hakkı olduğundan kendisinin fazladan su kullanmadığını beyan etmiştir.
Bu durumda mahkemece, mahallinde suların en az olduğu bir zamanda yeniden keşif yapılarak, her iki tarafın tanıklarının keşif mahallinde dinlenmesi, davalının davacı tarafından itiraz edilmeyen kullanım hakkının belirlenmesi, davalının 66 parsel sayılı taşınmazı için suyu kullanmasının bu kullanım hakkına tecavüz edip etmediğinin saptanması, tecavüzün tespit edilmesi halinde şimdiki gibi davanın kabul edilmesi, tecavüz olmadığının tespit edilmesi halinde ise davanın reddedilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.