Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/5190 E. 2019/322 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5190
KARAR NO : 2019/322
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.04.2015 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin men’i ve mecra hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, su arkına elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 572 ada 47 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, davalının ise 25, 46, 81 ve 83 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, taşınmazının kuzeyinde davalıya ait 46, 81 ve 25 parsel sayılı taşınmazların doğu sınırında bulunan dava konusu su arkından yararlandığını, ancak 46 parsel sayılı taşınmaz hizasında davalının su arkının üzerine toprak yığmak suretiyle müdahale ettiğini, kendisinin arktan gelen sudan yararlanmasına engel olduğunu belirterek su arkına el atmanın önlenmesi ile eski hale getirilmesini talep etmiş, 19.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle asıl talebinin reddi halinde mecra hakkı tesisini istemiştir.
Davalı, dava konusu arktan koku geldiğini, su arkının üzerini bu sebeple kapattığını, davacının suya ihtiyacı olmadığını, davacı yararına bir mecra irtifakı tesis edilecekse kendi taşınmazları dışında bir yerden tesis edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 562 ada 47 parsele giden kadim su arkına davalı tarafça yapılan müdahalenin meni ve kal’i ile davalıya ait 25 parsel sayılı taşınmaz aleyhine 05.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda 1 numaralı alternatifte belirtildiği şekilde mecra hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 761. maddesi; “Evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamayan taşınmaz maliki, komşusundan, onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında almasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını isteyebilir. Zorunlu su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak sahibinin menfaati gözetilir…” şeklindedir.
Zorunlu su mecra irtifakı kurulmasına ilişkin istemlerde; isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşırı zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının araştırılması, bütün bunların yanında da zorunlu su irtifakı kurulacak kaynak sahibinin menfaatinin gözetilip gözetilmediği hususları üzerinde durulması gerekmektedir. O yüzden bu tür davalarda zorunlu su irtifakı kurulacak güzergâhtaki bütün taşınmaz malikleri ile kaynak sahibi davada taraf olarak yer almalıdır. Çünkü bu tür irtifakın da kesintisizlik ilkesine göre tesisi gerekir. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği de belirlenerek kararda gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; davacının talebi, davalının savunması ve mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının maliki olduğu 47 parsel sayılı taşınmazın sulamasını, davalıya ait 25, 81 ve 46 parsel sayılı taşınmazların doğu sınırından 45 ile 47 parsel sayılı taşınmazların arasından geçtiği yerden yaptığı anlaşılmış ancak davalının, maliki olduğu 46 parsel sayılı taşınmazının doğu sınırı hizasında su arkının raporda C harfi ile gösterilen yere toprak yığmak suretiyle suyun akışını engellediği saptanmıştır. Davalının davacının yararlandığı su arkına toprak yığmak suretiyle müdahale ettiği açıktır.
Öte yandan, davacının sulama ihtiyacı bulunmadığı halde mahkemece mecra hakkı tesisine karar verilmiştir. Mahkemece sadece davalının suya elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken koşulları oluşmadığı halde mecra hakkı tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.