Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/5158 E. 2019/480 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5158
KARAR NO : 2019/480
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.05.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 78 ve 79 parsel sayılı taşınmazlarının genel yola bağlantısının bulunmadığını belirterek davalıya ait 80 parsel sayılı taşınmazdan bedeli karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının yola çıkmak için başka alternatiflerinin olduğunu, kendisinin davacıya yol vermek istemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
Somut olaya gelince; dava davacıya ait 78 ve 79 parsel sayılı taşınmazlar lehine davalıya ait kuzeydeki 80 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulması istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan keşif sonucu teknik bilirkişi tarafından hazırlanan krokiye göre 78 ve 79 parsel sayılı taşınmazların mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, fen bilirkişisi raporunda 2. alternatif olarak gösterilen, 80 parsel sayılı taşınmaz üzerinden 79 parsel sayılı taşınmazın sınırına ulaşacak şekilde geçit hakkı kurulmuş olup, geçit hakları kişiler lehine değil taşınmazlar lehine kurulacağından, 78 ve 79 parsel sayılı taşınmazların maliki aynı olsa da 78 parsel sayılı taşınmazdan yola ulaşımın sağlanması için 79 parsel sayılı taşınmazdan akdi irtifak kurulması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; mahkemece 80 parsel sayılı taşınmaz lehine 80 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına hükmedilmiş olup, hüküm fıkrası infaza elverişli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.01.2019 günü oybirliği ile karar verildi.