Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/5057 E. 2019/2428 K. 18.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5057
KARAR NO : 2019/2428
KARAR TARİHİ : 18.03.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davaya konu 50 ve 93 parsel sayılı taşınmazların tarafların murisi olan …’dan intikal ettiğini, ortaklığın giderilmesinde tarafların anlaşamadıklarını belirterek öncelikle ortaklığın aynen taksim yoluyla, mümkün olmadığı takdirde satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 50 ve 93 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan … vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalılardan … vekili 04.03.2016 tarihli temyiz dilekçesinde “müvekkilinin, davacı …’dan davaya konu 50 parsel sayılı taşınmazdaki hisseyi haricen satın aldığını, bu nedenle müvekkilinin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/55 Esas sayılı dosyası ile görülen tapu iptali ve tescili davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ancak mahkemece bu talebinin gözardı edildiğini” belirtmiştir.
UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, adı geçen dosyanın 2018/161 karar numarasıyla davanın kabulü yönünde sonuçlandığı ve hükmün 16.02.2016 tarihinde “tarafların temyiz etmemesi üzerine” kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş; … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/55 Esas ve 2018/161 Karar sayılı ilamı tapuda tescil edilmişse, tapu kaydının güncel durumu esas alınarak eldeki dosya yönünden hüküm kurmak; tescil edilmemişse, davacı tarafa ilamın tapu kaydında tescili için süre vermek olmalıdır.
Tüm bu hususlar gözetilmeden mahkemece, davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan … vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.