Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/4902 E. 2019/608 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4902
KARAR NO : 2019/608
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Halkbank A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dışı yükleniciyle müvekkili ve diğer arsa sahipleri arasında yapılan … 4. Noterliğinin 29.06.2010 tarih ve 18710 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle dava konusu 7001 ada 2 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 4. kat 10 numaralı bağımsız bölümün müvekkiline verileceğinin kararlaştırıldığını, ancak 23.02.2011 tarihli kat irtifakı tesisi sırasında dava konusu taşınmazın 3/10 hissesinin davalı … adına tescil edildiğini, müvekkilinin 3/10 hissenin adına tescili için açtığı davanın kabul edildiğini ve kararın 10.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, bu hissede davalı … aleyhine … İcra Müdürlüğünün 27.08.2012 tarih 2006/1197 sayılı haciz şerhi olması nedeniyle mahkeme kararının infaz ettirilemediğini, davalı …’un haciz tarihinde bu hissede hak sahibi olmaması nedeniyle haciz şerhinin dayanağının bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazın 3/10 hissesindeki … İcra Müdürlüğünün 27.08.2012 tarih 2006/1197 sayılı haciz şerhinin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili, dava konusu taşınmaza konulan haciz işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, haczin konulduğu tarihte davalı …’un dava konusu taşınmazda hak sahibi olmadığına dair tapu kaydında herhangi bir şerhin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir.
İcra İflas Kanununun 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir.
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; 7001 ada 2 parsel sayılı taşınmazda yapılan 23.02.2011 tarihli kat irtifakı tesisiyle dava konusu 4. kat 10 numaralı bağımsız bölümün 3/10 hissesi davalı …, 7/10 hissesi davacı … adına tescil edilmiştir.
Alacaklı Türkiye Halkbankası A.Ş. tarafından borçlu … aleyhine 13.04.2006 tarihinde … İcra Dairesinin 2006/1197 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılmış ve dava konusu taşınmazın 3/10 hissesinin 27.08.2012 tarihinde haczedilmesine karar verilmiş, 03.09.2012 tarihinde tapu kaydına haciz şerhi konulmuştur.
Davacı, davalı aleyhine 04.12.2013 tarihinde tapu iptali ve tescil davası açmış, … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.2014 tarih 2013/645 E- 2014/639 K sayılı ilamıyla 7001 ada 2 parselde kayıtlı 4. kat 10 numaralı bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı 3/10 hissesinin davacı adına tesciline karar verilmiş ve bu karar 10.11.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Haciz şerhinin tesis edildiği tarihte, taşınmazın 3/10 hissesinin kayıt maliki davalı …’dur. Davalı … adına kayıtlı bu hisse, kesinleşen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.2014 tarih 2013/645 E-2014/639 K sayılı ilamıyla 10.11.2014 tarihinde davacıya intikal ettiğinden, bu davadan önce davalı … aleyhine davalı Türkiye Halkbankası A.Ş. lehine tesis edilen haciz şerhinin terkini mümkün değildir.
Mahkemece, değinilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Türkiye Halkbankası A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.