Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/4863 E. 2019/133 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4863
KARAR NO : 2019/133
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2012 gününde verilen dilekçe ile mecra irtifakı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.06.2015 günlü kararın ve 17.12.2015 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanunun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 6374 ve 6404 parsel sayılı taşınmazlarda narenciye bahçesi, besi çiftliği ve konutunun bulunduğunu, müvekkilinin bahçesini ve hayvanlarını sulamak için elektrik abonesi olduğunu, davalının elektrik direklerinin kendisine ait olduğu gerekçesiyle müvekkilinin elektriği kullanmasına engel olduğunu belirterek müvekkiline ait taşınmazlar lehine davalıya ait taşınmazda bulunan elektrik direğinden elektrik enerjisi geçişi için izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın husumet yokluğundan reddini; davalı …Ş. vekili elektrik hattının kendilerine ait olduğunu bu nedenle dava konusu hattı sökme hakları bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalıdan gerekli izinleri almadan dava konusu hattan elektrik enerjisi almış olması nedeniyle kusurlu olduğu ve davacının davasının sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verilmediği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş; davacı vekili, temyiz isteminin reddine ilişkin bu kararı da temyiz etmiştir.
1-Hüküm davacı vekiline adli tatil süresi içinde 12.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekilinin ise 28.08.2015 tarihli dilekçe ile hükmü temyiz ettiği anlaşılmaktadır. Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır(HMK m. 104). Bu durumda davacı vekilinin temyizi süresinde olduğundan, mahkemece davacı vekilinin temyizinin süre yönünden reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazların incelenmesine gelince;
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davadaki istek elektrik hattına ilişkin mecra irtifakı tesisine ilişkindir.
Davacı, davalıya ait elektrik hattından mecra irtifakı talep ettiği halde mahkemece, davacı talebi nazara alınmaksızın davacı tarafından elektrik hattına elatmanın önlenmesi isteniyormuş gibi inceleme ve araştırma yapılarak hüküm kurulmuştur.
Bu durumda yukarıda değinilen ilkelere göre mahkemece yapılması gereken; mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılıp, öncelikle elektrik hattına ilişkin mecra irtifakı kurulmasının zorunlu olup olmadığının saptanması, davacının bu ihtiyacını başka yoldan (örneğin TEDAŞ’a ait enerji nakil hattından elektrik almak suretiyle) karşılanma olanağının olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekir. Elektrik hattı için mecra irtifakı tesis edilmesi gerektiği sonucuna varıldığı takdirde mahkemece, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli, denetime uygun ve kesintisizlik ilkesi gözetilerek kroki düzenlettirilmelidir. Mecra hakkının geçirilmesi gereken başkaca taşınmazlar da tespit edildiği takdirde maliklerinin davaya katılması sağlanmak suretiyle mecranın kesintisiz şekilde kurulmasının sağlanması gerekir.
Değinilen yönler gözetilerek yerinde yeniden keşif yapılıp bilirkişilere yukarıda izah edildiği şekilde kapsamlı kroki çizdirilerek, elektrik hattı yönünden Enerji Nakil Hattı Yönetmeliği gereğince bölgenin bağlı bulunduğu elektrik idaresinden de görüş alınmak suretiyle 744. maddesinde öngörülen kurallar da göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uygun inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.