Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/4641 E. 2019/316 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4641
KARAR NO : 2019/316
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

I-7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun; “vekile ve kanuni mümesile tebligat” kenar başlıklı 11. maddesinde, “vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır.
Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır.
Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davalı … mirasçıları …, …, … ve … tarafından Av. …’ye verilmiş vekaletnamenin dosya arasında bulunduğu anlaşıldığından, Tebligat Kanunu’nun 11. maddesine göre, gerekçeli karar tebligatının vekile yapılması gerekirken doğrudan davalı asıllara yapılması uygun görülmemiştir.
II- 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davalı …’a yapılan tebligatların iade olması üzerine, öncelikle usulüne uygun adres araştırması ve tebligat yapılmadan doğrudan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan karar tebliğinin usülsüz olduğu görülmüştür.
III- Davalı …’ın 24.02.2015 tarihinde öldüğü anlaşıldığından; davalı …’ın mirasçılık belgesi ilgilisinden temin edilerek tespit edilen tüm mirasçılarına “7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanmalıdır.
Yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten ve gerekçeli karar usulsüz olarak tebliğ edilen davalılara, gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanununu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilip yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.