Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/4390 E. 2019/246 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4390
KARAR NO : 2019/246
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin murisi Leman Roman’ın ipotek borçlusu olduğunu, ipotek bedelinin icra dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklısının vefat ettiğini ve mirasçılarının mirası reddettiğini, dolayısıyla mirasın Hazineye kaldığını, depo edilen bedelin ipotek bedelini karşılar miktarda olduğunu ileri sürerek davaya konu 2 ve 6 No’lu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davada yasal hasım olmadıklarını, idarenin konu ile bir ilgisinin olmadığını, tüm mirasçıların mirası reddetmesi durumunda TMK’nın 612. maddesine göre mirasın sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiyesinin gerektiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Dosyada mevcut 12.08.1977 tarihli, 10354 yevmiyeli ipotek senedinden davacının mirasbakanı …’ın, maliki bulunduğu 2 ve 6 no’lu bağımsız bölümler üzerine … lehine ipotek tesis ettirdiği görülmektedir. İpotek alacaklısı … ölü olup, mirasçılarının tamamı … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.06.2008 tarihli, 2007/592 Esas, 2008/754 Karar sayılı kararıyla mirası reddetmiştir.
Mirasın en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddedilmesi halinde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekir. Dava tarihinde tasfiye devam etmekteyse husumetin tasfiye memurluğuna, tasfiye sonuçlanmışsa şerh lehtarlarının mirasçılarına yöneltilmesi gerekmektedir. Hazinenin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.