Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/4366 E. 2019/243 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4366
KARAR NO : 2019/243
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı … kayyımı vekili, 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmazda ipotek borçlusu gözüken … mirasçıları tarafından gaip … oğlu …’in ipotek alacaklarının yasal faizi ile ödendiğinden, ipoteğin kaldırılması için tapu müdürlüğüne başvurulduğu, tapu müdürlüğü tarafından söz konusu ipoteğin mahkeme kararı ile kaldırılması gerektiği gerekçesi ile talebin reddedildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar, tapu kaydındaki ipotek bedelini ödediklerini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemişlerdir.
Mahkemece, davacının davasının, HMK’nin 114/1-h maddesi gereğince, “davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartının mevcut olmaması nedeniyle HMK’nin 115/1-2 maddesi gereğince, usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı …kayyımı vekili temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir.
Somut olaya gelince: mahkemece; davacı … oğlu … kayyımı davalılara ait 7573 ada 16 parsel üzerinde ipotek alacaklısı olması nedeni ile Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri gereğince her zaman Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurarak lehine konulan ipoteğin terkinini talep edebileceği, Tapu Sicil Müdürlüğünün tapu üzerinde tedbir bulunduğunu belirterek öncelikle bunun kaldırılması gerektiğini belirtmesi üzerine, tedbirin şartları ortadan kalktı ise; tedbiri koyan mahkemeden tedbir kararını kaldırarak Tapu Sicil Tüzüğü hükümlerine göre ipoteğin kaldırılmasını talep edebileceği davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de; karar usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
Şöyle ki; davacı … defterdarının … oğlu …’e … 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.04.2010 tarih 2010/175 -2010/381 Esas-Karar sayılı ilamı ile 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım olarak atandığı, … oğlu…’in maliki olduğu 136 ada 50 parselin imar uygulamaları sonucunda birden fazla parsele gittiği ve imar uygulaması nedeni ile davaya konu 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu …’in ipotek alacaklısı olarak gözüktüğü, davaya konu 7573 ada 16 nolu parsel maliklerinin ipotekten kaynaklanan borçlarını ödedikleri, kayyımın da bunun üzerine taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünün ise İbrahim oğlu …’e ait imar uygulamasından önce kök parsel 136 ada 50 parsel üzerinde … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı bulunduğunu, bu tedbirin yanlışlıkla haciz olarak işlendiğini, öncelikle bu tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek talebin reddine dair karar verilmesi üzerine eldeki ipoteğin kaldırılması davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu …’in ipotek alacaklısı olduğu ve davacının da ipotek alacaklısı gaip … kayyımı olduğu sabittir. Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından ipoteğin kaldırılması talebi reddedildiğine göre, bu yolla tapudaki ipotek şerhinin terkini sağlanamadığı açık olduğundan davacının ipotek şerhinin terkini davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır,
Bu durumda; mahkemece, işin esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra ipotek şerhinin kaldırılması istemi hakkında esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.