Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/4332 E. 2019/962 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4332
KARAR NO : 2019/962
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve müdahiller vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 5203 ada, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın paydaşlar arasında satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, tapu maliklerinden ölü … oğlu …’ın adının … oğlu … olduğunu, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/47 Esas 2007/115 Karar sayılı ilamıyla tapuda baba adı tashihi yapıldığını ve tapuya tescil edildiğini, taşınmaz maliki olan müvekkillerinin davaya davalı sıfatıyla katılımlarının sağlanması ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın umuma açık satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu 5203 ada, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili ve müdahiller vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dosya içeresinde bulunan 20.05.2013 tarihli tapu kaydı incelendiğinde dava konusu 5203 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin, … oğlu … ve … oğlu … olduğu anlaşılmaktadır.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.05.2007 tarih 2007/47 Esas, 2007/115 Karar sayılı dosyasında 5203 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliki … oğlu …’ın isminin tapu kaydında düzeltilmesi için … tarafından dava açıldığı, anılan tapu kayıt malikinin baba isminin … olarak düzeltilmesine karar verildiği, bu kararın 27.06.2007 tarihinde kesinleştiği; ancak bu dosyanın yargılamanın iadesi için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/747 Esas sayılı dosyasının açıldığı görülmektedir. Yargılama sırasında mahkemece … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/747 Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yargılamanın sürdüğü tutanağa geçirilmiştir.
Bu durumda, taraf teşkilinin sağlanması için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/747 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi, kayıt malikinin açıklığa kavuşmasından sonra mirasçılık belgesine göre tüm mirasçıların davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin işin esasına yönelik olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekili ve müdahiller vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.