Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/4264 E. 2019/1022 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4264
KARAR NO : 2019/1022
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının paydaşı olduğu 143 ada 22 parsel sayılı taşınmazda, diğer paydaş davalı …’nin 1/2 oranındaki payını davalı …’ye sattığını, kendisinin önalım hakkını kullanmak istediğini, davalı … adına kayıtlı 1/2 oranındaki payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazda fiili taksim olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, … adına kayıtlı 1/2 hissenin iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı müşterek mülkiyette pay satın alana karşı kullanılır, dava da onun aleyhine açılır. Satış tapuya tescil ile vaki olacağından tapu ile payı kim iktisap etmiş ise ona karşı önalım hakkı kullanılacaktır. Davadan önce bir çok satış olmuşsa önalım davası en son satın alana karşı açılacaktır. Çünkü dava, önalıma konu paya ilişkin tapu kaydının iptalini de amaçladığından kayıt sahibi aleyhine açılması zorunludur.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kabul edilmektedir.
Somut olayda, dava konusu pay en son 18.10.2011 tarihinde davalı …’ye satılmış olup, davanın sadece en son satın alan yani dava tarihinde kayıt maliki olan … aleyhine açılması gerektiğinden, mahkemece, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın her iki davalı yönünden de kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Öte yandan dosya kapsamında dinlenen bir kısım tanıklar dava konusu taşınmaz üzerinde davacının ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı bölümlerin bulunduğunu belirtmişler, dosya içinde bulunan uydu fotoğraflarından da taşınmazın ortasından bir yolun geçtiği, bir tarafının ekili olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından, mahkemece dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunması nedeniyle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.