Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3907 E. 2019/112 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3907
KARAR NO : 2019/112
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan … ve … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava,ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, … Çiftliği Köyü 103 ada 25 parsel sayılı taşınmazın, diğer paydaşlarla anlaşamadıklarından paylaşmalarının mümkün olmadığını, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, taşınmazın satılmasını istemediklerini, aynen taksim istediklerini duruşmadaki beyanlarında belirtmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalılardan … ve … temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın taksiminin mümkün olduğu bilirkişilerce sunulan raporlarda bildirilmiş ise de bu konuda yeterli inceleme yapılmamıştır. Mahkemece, uzman bilirkişiye (fen veya harita mühendisi) bir taksim projesi hazırlattırılmalı, taksim edilen bölümler bakımından ivaz ilavesi hususu değerlendirilmeli, hazırlanan proje onay makamı olan belediyeye gönderilerek encümenden taksiminin mümkün olup olmadığına ilişkin karar alınmalı, bütün bu araştırmalar yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davcalılar … ve …’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 08.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.