Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3807 E. 2019/253 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3807
KARAR NO : 2019/253
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.10.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Av. … kendi adına asaleten davalılar … ve … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 4976 ada 3 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın öncelikle aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Av. … kendi adına asaleten davalılar … ve … adına vekaleten temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gerekir.
Dava konusu taşınmazların UYAP sistemi üzerinden yapılan güncel sorgulamasına göre 29.03.2016 tarihinde satış suretiyle hisse sahibi olan … ve 19.12.2016 tarihinde satış suretiyle hisse sahibi olan… davaya dahil edilmemiştir.
Öte yandan davalılardan “…” isminin, tapu kaydında “…” şeklinde yazılı olduğu, her iki isim için T.C. kimlik numaralarının aynı olduğu, …’a ait dosya içerisinde bulunan nüfus kaydına göre olaylar ve tarihler bölümünde “Ölüm: Bilinmeyen” şeklinde yazılı olduğu anlaşılmakla, mahkemece adı geçen davalının kimliği araştırılmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece taraf teşkili usulüne uygun bir şekilde sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekili Av. …’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.