YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3685
KARAR NO : 2018/8313
KARAR TARİHİ : 27.11.2018
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.06.2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.08.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, muris …’in ölüm tarihinin 16.11.2013 olduğunu, geriye mirasçı olarak eşi …, çocukları … ve …’in kaldığını, tüm mirasçıların … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/2053-2036 E.K. sayılı Kararı ile mirası gerçek redde bulunduklarını, murisin kredi kartı sözleşmesi sebebiyle aleyhine … 31. İcra Dairesinin 2014/13580 sayılı icra dosyasının bulunduğunu ileri sürerek, muris … terekesinin TMK’nin 612. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve hiçbir işlem yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
… 16.11.2013 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur.
TMK’nin 612. maddesi “en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini” öngörmektedir. Buradaki “en yakın mirasçılar” kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; “terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi” ve “terekenin resmen tasfiyesi” farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır.
Muris … 16.11.2013 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK’nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, “terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi” usulüdür. İİK’nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceği gözönüne alınmalıdır.
Somut olayda … Vergi Dairesi Müdürlüğü murisin üzerine kayıtlı … plakalı araç sebebiyle 24.10.2014 tarihi itibariyle 3.559,19 TL MTV borcu bulunduğunu, 30 Ağustos Vergi Dairesi Müdürlüğü ise murisin pazarcılık faaliyetinden dolayı 24.10.2014 tarihi itibariyle 1.136,74TL borcu bulunduğunu bildirmiş, mahkemece … Vergi Dairesi Müdürlüğüne borcun kaynağı olan muris adına kayıtlı … plakalı araç araştırılmamıştır.
Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan ve hiç bir araştırma yapılmadan karar verildiği anlaşıldığından yukarıda belirtilen yasal hükümlerin yerine getirildiği söylenemez.
Mahkemece, öncelikle davalılara dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217) gerekirken, anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.