Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3628 E. 2018/9451 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3628
KARAR NO : 2018/9451
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.08.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, yüklenicinin temlikiyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, gecikme cezasının tahsili isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı şirketin yapımını üstlendiği iş merkezindeki … No’lu dükkanın davacılardan …’ya, … No’lu dükkanın ise davacılardan …’ya satışının kararlaştırıldığını, ancak sözleşmede belirlenen teslim tarihinden dava tarihine kadar 3 yıla yakın süre geçmiş olmasına rağmen inşaatın tamamlanmadığını ve teslimin gerçekleşmediğini ileri sürerek dava konusu dükkanların davalı arsa sahipleri adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 6.800 USD gecikme cezasının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacılardan … ile …’nın yüklenici ile yapılan sözleşmede taraf olmadıkları gerekçesiyle haklarındaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddine; diğer davacılar … ile … yönünden ise inşaatın tamamlanmadığı, iskan ruhsatının alınmadığı, davacıların tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle açtıkları davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Yüklenicinin temlikine dayanan tapu iptali ve tescil davalarında arsa sahibi ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalı arsa sahipleri ile davacılar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı nazara alındığında, zorunlu dava arkadaşı olarak davada yer alması nedeniyle davalı arsa sahipleri yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davalı yüklenici şirketin davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle inşaat tamamlanamadığından davanın reddine karar verildiği dikkate alındığında lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir. Ancak bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucundan 4. bendin çıkarılmasına yerine ”4-Davalılar …, … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1500TL maktu vekalet ücretinin davacı … ve davacı …’dan ayrı ayrı alınarak davalılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.