Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3515 E. 2018/9314 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3515
KARAR NO : 2018/9314
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, 2011 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 3. kat 5 numaralı bağımsız bölümü üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “davacı vekilinin kesin süreye riayet etmediği anlaşıldığından HMK’nin 119. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun; “İlanen tebligat” kenar başlıklı 28. maddesinde, “Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
Yukarıdaki maddeler mucibinde tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır.
Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.
Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; adres ve kimlik bilgilerine ulaşılamayan davalılar hakkında açılan kayyım tayini davası … 21. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1176-1172, Esas-Karar sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 05.06.2012 tarihli, 2012/5677-6972 Esas-Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Tüm araştırmalara rağmen adres ve kimlik bilgilerine ulaşılamayan davalılara dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edilmiş olmakla taraf teşkili sağlanmıştır. Bu durumda davalılara yapılan tebligat, Tebligat Kanununun 28. maddesi uyarınca usulüne uygun olup, mahkemece 20.06.2013 tarihli celsede davacı vekiline davalıların kimlik ve adres bilgilerini bildirmek üzere bir haftalık kesin süre verilmesi, davacı vekili tarafından aynı gün, araştırma yapılmasına yönelik beyan dilekçesi sunulmasına rağmen, kesin süreye riayet edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece davalıların yeniden adres ve kimlik bilgileri araştırılmalı, yapılan tüm araştırmalara rağmen adres ve kimlik bilgileri tespit edilemez ise davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun ilanen tebligat yapılarak yargılamaya devam edilmeli ve işin esası hakkında hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.