Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3502 E. 2018/9315 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3502
KARAR NO : 2018/9315
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : … vd.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan …’den olan alacağını tahsil etmek amacıyla, Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2011/5895 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, Bodrum İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/905-848, Esas-Karar sayılı kararı ile gerekli yetkinin alındığını bu nedenle 10 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulmalıdır.
Somut olaya gelince; dava dilekçesi ile dava konusu taşınmaz her ne kadar 10 parsel sayılı taşınmaz olarak belirtilmiş ise de; dosyaya celp edilen aktif durumda olan 268 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının tetkikinde, borçlu …’in murisi … ‘in halen hissedar olduğu, dolayısıyla borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu, … ‘in mirasçıları dışında diğer hissedarların davada taraf olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece aktif durumu gösterir tapu kaydına göre tüm hissedarların davada taraf olması sağlandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.