Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3448 E. 2018/8894 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3448
KARAR NO : 2018/8894
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının murisi … adına kayıtlı 60 parsel sayılı taşınmaz üzerine, borcundan dolayı, davalıların murisi … lehine ipotek tesis edildiğini, borcun ödendiğini ancak ipotek şerhinin terkin ettirilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili davanın reddini savunmuş, davalılardan …, …, … ve … ipotek bedelinin ödenmediğini belirtmişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı … (… kızı) vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 27.450,00ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip yapılmış ise takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/2. maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmaz; davacı … ile davalılar … (… kızı), … (… kızı) ve …’ın ortak murisi … adına kayıtlı olup taşınmazın üzerinde … lehine 27.450,00ETL bedelli, 25.10.1980 ödeme tarihli, faizsiz ipotek şerhi mevcuttur. İpotek lehtarı… 06.03.2003 tarihinde vefat etmiş olup, mirasçılarından ipotek borçlusu … 28.02.2012 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda ipotek borçlusu …’ın mirasçısı olan … (… kızı), davada ipotek lehtarı … ‘ın mirasçısı olarak da yer aldığından davaya muvafakati gerekmemektedir.
Bütün bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılması gereken iş; ipotek bedelinin YTL karşılığını tespit ederek, bu bedeli alacaklıya ödenmek üzere davacıya depo ettirmek ve bedel eksiksiz depo edilirse ipotek şerhinin terkinine karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.