Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3446 E. 2018/8900 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3446
KARAR NO : 2018/8900
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 84 ada 81 parsel ve 319 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya ekleyecekleri bir husus olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 84 ada 81 parsel ve 319 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava konusu 319 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Mahkemece satışın “açık artırma” suretiyle yapılacağının hükümde belirtilmemesi, dava konusu taşınmazların satışından elde edilecek bedelin tapu kaydındaki ve veraset ilamındaki payları oranında taraflara paylaştırılmasına karar verilmemesi doğru görülmemiş ise de; bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca 319 ada 11 parsel sayılı taşınmaz bakımından hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına,
2) Dava konusu 84 ada 81 parsel sayılı taşınmaz yönünden;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Davacı vekili temyiz dilekçesinde dava konusu 84 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların ve bağ kütüklerinin müvekkiline ait olduğunu iddia etmiş, 08.04.2015 tarihli keşif sonucu düzenlenen 20.05.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda 12 adet ceviz ağacı, 20 adet badem ağacı, 9 adet zeytin ağacı, 1 adet armut ağacı ve 367 adet bağ kütüğü bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkemenin 16.06.2015 tarihli oturumunda diğer paydaşların kayyımı vekilinin davacı tarafın muhdesat iddiası üzerine alınan ek bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere süre talep ettiği, süresi içerisinde beyanda bulunmadığı ve 15.09.2015 tarihli oturumda “raporlara bir diyeceğim yoktur.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece davacının taşınmaz üzerindeki ağaçlar ve bağ kütükleri bakımından muhdesat iddiası bulunduğundan diğer paydaşların kayyımı vekilinin muhdesat iddiası konusunda raporlara karşı bir diyeceği olmadığını 15.09.2015 tarihli oturumda bildirdiği gözetilerek, davacının muhdesat iddiası bakımından ek bilirkişi raporunda belirlenen muhdesata isabet eden bedelin davacıya ödenmesine, geriye kalan bedelin tüm paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple 84 ada 81 parsel bakımından hükmün BOZULMASINA, karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle; hüküm sonucunun 1. bendinin 4. satırında “aleni” sözcüğünden sonra gelmek üzere “açık artırma” sözcüğünün yazılmasına, hükmün 2. bendinin 1. satırındaki “bedelden tüm masraflar düştükten sonra kalan satış bedelinin” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “bedelin” sözcüğünün eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün bu kısmının HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle; 84 ada 81 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.