Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3245 E. 2018/9022 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3245
KARAR NO : 2018/9022
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 64 parsel, 521 parsel, 1818 parsel, 165 ada 3 ve 4 parsel, 529 ada 9 parsel, 712 ada 12 parsel, 776 ada 3 parsel ile 777 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ortaklığının aynen taksim suretiyle giderilmesini; bunun mümkün olmaması halinde ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, 521 parsel ile 165 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden başka bir yargılama sonucunda verilen hüküm nedeniyle anayasa mahkemesine başvurduklarını, bunun bekletici mesele yapılmasını, diğer taşınmazlar yönünden ortaklığın aynen taksimini; bunun mümkün görülmemesi halinde ortaklığın satış suretiyle giderilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının, satış bedelinin paydaşlara ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş; reddi gerekmiştir.
2) Mahkemece, satış memuru … ’ın isminin açıkça hükümde gösterilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca hüküm fıkrasının 10. bendinde yazılı “…” isminin çıkarılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.