Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3068 E. 2018/7817 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3068
KARAR NO : 2018/7817
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 02/07/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23/01/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin babası …’ın 25.01.2014 tarihinde öldüğünü, terekesinin borca batık olduğunu beyan ederek mirasın hükmen reddini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
TMK’nın 605/2. maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2).
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve … müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.
Somut olaya gelince; terekenin hükmen reddine karar verilebilmesi için terekenin aktif ve pasifinin net olarak tespit edilerek terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Mahkemece ölüm tarihi itibari ile mirasbırakanın tüm malvarlığının araştırılması ve dosya kapsamında belli olan araçların temin edilmesi halinde üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile temin edilememesi halinde ölüm tarihindeki kasko değerleri belirlenerek terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.