Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3057 E. 2018/8028 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3057
KARAR NO : 2018/8028
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2014 gününde verilen dilekçe ile aile konutunun sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, davacı yararına oturma hakkının tanınmasına dair verilen 20.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, muris …’ın 05.03.2013’te vefat ettiğini, 322 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2. kattaki daireyi muris ve davacının aile konutu olarak kullandığını, davalılardan …’ın … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/464 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açtığı, 322 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2. katının mülkiyet hakkının miras hakkına mahsuben davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Ön inceleme duruşmasında davalı … vekili, davalı …, davalı … (kendisine asaleten kısıtlı …’a vesayeten) açılan davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/123-268 E. K. sayılı kararırıyla dava konusu 322 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2. kattaki bağımsız bölümün aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece, 19.11.2014 tarihli celsenin ara kararında, davacı vekiline aile konutu olarak tespit edilen taşınmazın ayrı bir mülkiyetinin olmadığı, dava dilekçesinde ise mülkiyet hakkı talep edildiğinden, HMK 26. maddesine göre intifa veya oturma hakkı talep edilip edilmediğinin bildirilmesi için 10 günlük kesin süre verilmiş, davacı vekili 01.12.2014 havale tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazın bağımsız bölüm haline getirilip getirilemeyeceğinin … Belediye Başkanlığından sorulmasını, mümkünse talep gibi karar verilmesini, mümkün değilse taşınmazın tümü üzerinde davacıya mülkiyet hakkı tanınmasını, bunun da mümkün olmaması halinde intifa hakkı kurulmasıın talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalılardan …(kendisine asaleten kısıtlı davalı …’a vesayeten) 18.02.2015 havale tarihli dilekçeleriyle davacı annelerinin yatıracağı paradan hisselerine düşen kısmı istemediklerini, davacıdan kira/oturma parası talep etmediklerini belirtmişlerdir.
Davalılardan …olduğundan, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/151-228 E. K. sayılı kararıyla, kısıtlı … açısından 3.055,50TL’nin vazgeçilmesine dair vasinin yaptığı işlemin onaylanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, 3.055,50TL mahkeme veznesine 19.02.2015 tarihinde depo edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, muris…oğlu …e dahil … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, 322 ada 13 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki binanın … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2014 tarih ve 2014/123-268 E-K. sayılı kararında aile konutu olarak tespit edilen kısmında davacı eş …’a TMK. 823 ve devamı maddeleri hükümlerine tabi oturma hakkı tanınmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesine dayanan “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine” ilişkindir. Dava konusu taşınmazın davacı ile murisin öldüğü tarihe kadar aile konutu olduğunun tespitine ilişkin … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2014 tarih ve 2014/123-268 E-K. sayılı kararı mevcuttur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 652 maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir.
Mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır” hükmünü içermektedir.

Sağ kalan eş mirasçı ise; miras paylaşımında, aralarındaki mal rejimi ister edinilmiş mallara katılma rejimi, ister mal ayrılığı, ister paylaşımlı mal ayrılığı, ister mal ortaklığı olsun, katılma olanağı bulunsun veya bulunmasın mal rejimindeki hakları dışında, mirasın paylaşımında aile konutu ve ev eşyalarının kendisine özgülenmesini isteyebilecektir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir.
Somut olayda; murisin başkaca malvarlığının olup olmadığı, terekeden davacı payına düşen miktar net olarak tespit edilmelidir. Sonrasında, 322 ada 13 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki binada kat mülkiyeti kurulup kurulamayacağı araştırılarak, mümkün olması halinde, kat mülkiyetine geçiş sağlandıktan sonra … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2014 tarih ve 2014/123-268 E-K. sayılı kararında aile konutu olarak tespit edilen yerde davacıya miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması gerekir. Binada kat mülkiyetinin kurulamayacağının anlaşılması halinde ise; davacı vekilinin 01.12.2014 havale tarihli dilekçesindeki ikinci kademe talebi olan taşınmazın tümü üzerinde davacıya miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması değerlendirilmeli, 322 ada 13 parsel numaralı taşınmazın üzerindeki binayla birlikte değerinin hesaplanması için bilirkişilerden ek rapor alınmalı, ek raporun yeterli görülmemesi halinde taşınmazda yeniden keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınmalı, davacının miras payına düşen miktar düşülerek davalıların miras payına düşen bedel hesaplanmalı, davacı tarafa bu bedelin mahkeme veznesine depo edilmesi için süre verilmeli, bedelin depo edilmesi halinde 322 ada 13 parsel numaralı taşınmaz üzerinde miras hakkına mahsuben davacıya mülkiyet hakkı tanınmalıdır. Binanın tümü üzerinde mülkiyet hakkının tanınmasının da mümkün olmaması halinde, davacı vekilinin 01.12.2014 havale tarihli dilekçesindeki üçüncü kademe talebi olan intifa hakkının tanınması durumu değerlendirilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı veikilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.