Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/3051 E. 2018/6408 K. 08.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3051
KARAR NO : 2018/6408
KARAR TARİHİ : 08.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.07.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davalı… İnş. Taah. Tur. Gıda Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. ile 19/12/2012 tarihinde … Kent 2 Konutları Daire Satış Sözleşmesi yapıldığını, davalılar arasında yapılan muvazaalı tapu devir işlemi ile 19/12/2012 tarihli sözleşmeye göre tapunun devrini talep etme hakkının ortadan kalktığını, davalı…Ltd. Şti.’ne ödemiş olduğu 40.000,00 TL peşinatı geri alma imkanının da kalmadığını, muvazaalı satış sonunda…Ltd. Şti.’ne ait mal varlığı kalmadığını, 3640 ada 1 parselde kayıtlı arsa ile ilgili davalılar arasında yapılan 02/01/2013 tarihli muvazaalı tapu devir işleminin iptal edilmesini ve taşınmazın davalı…Ltd. Şti. üzerine tescilinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı…İnşaat Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi, %99 ortağı ve müdürü olduğu şirketine ait arsaya inşaat yapmaya başladığını, inşaat yapma aşamasında ekonomik olarak rahatlamak için bazı kişilere yapacağı dairelerden satış yapacağına dair satış vaadi sözleşmesi yaptığını, satış yaptığı kişilerin çoğunun az para ödeyebildiğini, tapu üzerindeki ipoteği kaldırmak için taşınmazı satmak durumunda olduğunu, dava konusu davacıya satışla ilgili olarak … Şirketinin hiçbir bilgisinin olmadığını, … Şirketine yaptığı satışın gerçek satış olduğunu, davacının bedel isteğini kabul ettiğini, en kısa zamanda paralarını faiziyle ödeyeceğini savunmuştur.
Davalı … Tur. Taah. Tic. San ve Ltd. Şti vekili, davacının dayandığı belgenin resmi bir belge olmadığını, tapuya güvenerek iyiniyetli olarak işlem yapıldığını, tapudaki satış işleminin gerçek olduğunu, muvazaa olmadığını, davanın esasdan reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir.
Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır.
Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır. (Arslan, R.; aktaran: Hanağası, E., Davada Menfaat,… 2009, önsöz VII).
Hukuki yarar; dava konusuna ilişkin dava şartlarından olup, dava açıldığı anda var olmalıdır.
Somut olayda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine göre davacı ile davalı …İnşaat Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi ……arasında 19.12.2012 tarihinde yapılan sözleşmenin geçerli olduğu, davacı, davaya konu 3640 ada 1 parsel üzerinde yapılacak olan binada A 3 blok 3 nolu bağımsız bölümü davalı …İnşaat Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi …ten aldığını ancak anılan şirketin muvazaalı olarak, dava konusu 3640 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 02.01.2013 tarihinde davalı … Tur. Taah. Tic. San ve Ltd. Şti’ne devrettiğini ileri sürerek tapunun iptali ile davalı …İnşaat Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti.’ne devrini talep ettiğinden yukarıda değinilen 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararına göre kendi adına dava konusu bağımsız bölüm tapusunun iptali ile tescilini isteyebileceği olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunabileceği halde bu istekte bulunmadığından dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır Ayrıca davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken yapılan sözleşmenin geçerli olmadığından söz edilerek reddi doğru değil ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, davanın satışın resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.