YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2953
KARAR NO : 2018/7832
KARAR TARİHİ : 15.11.2018
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2014 gününde verilen dilekçe ile paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, davalılardan … ile 311 sayılı parseldeki taşınmazda; … ile 873 sayılı parseldeki taşınmazda paylı malik olduğunu, aralarında anlaşarak ortaklığın giderilemediğini, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 311 sayılı parsel ve 873 sayılı parseldeki taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları, paylı ya da elbirliği hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Davanın bu özelliği gereğince paydaşlar yargılama gideri ve vekalet ücretinden payları oranında sorumludurlar. Satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, davacının kendisini vekille temsil ettirdiği, taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu, vekalet ücretinden paydaşların payları oranında sorumlu olması gerektiği halde veraset ilamındaki payları oranında alınması şeklinde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 7. bendinde “geri kalanın” sözcüğünden sonra gelen “veraset” ibaresinin hükümden çıkarıltılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.