Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/2928 E. 2018/8452 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2928
KARAR NO : 2018/8452
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.03.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmının önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, irtifak hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davacıya ait enerji nakil hattının 34-35 No’lu direkleri arasında davalının maliki bulunduğu 395 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılar tarafından tehlikeli ve irtifak hakkını ihlal eder şekilde inşaat yapıldığını, yataydan ve düşeyden 1.73 metre tecavüz edilmiş olduğunu beyanla müdahalenin men’i ve kal isteminde bulunmuştur.
Davalı … duruşmadaki beyanında; dava konusu parseli 12 yıl önce satın aldığını, tecavüz olup olmadığını bilmediğini beyan etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … ve … temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 779. maddesinde ise; taşınmaz lehine irtifak hakkı bir taşınmaz üzerinde diğer taşınmaz lehine konulmuş bir yük olarak tanımlanmış, 780. maddesinde ise; “irtifak hakkının kurulması için tapu kütüğüne tescil şarttır. İrtifak hakkının kazanılmasında ve tescilinde aksi öngörülmüş olmadıkça taşınmaz mülkiyetine ilişkin hükümler uygulanır. İrtifak hakkının zamanaşımı yolu ile kazanılması, ancak mülkiyeti bu yolla elde edilebilecek taşınmazlarda mümkündür” hükmü mevcuttur.
Somut olaya gelince; davacı irtifak hakkına dayalı olarak eldeki davayı açmış olup; dosyada mevcut tapu kayıtlarının incelenmesinde davacı lehine irtifak hakkı şerhinin bulunmadığı anlaşılmış olup, mahkemece son tapu kayıtları getirtilerek davacı lehine konulmuş irtifak hakkı bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, bulunmadığı takdirde hukuki dayanaktan yoksun davanın reddedilmesi gerekmektedir.
Öte yandan dava dilekçesi yargılama sırasında davalı …’e geçersiz olarak tebliğ edilmiş olup, davalı … duruşmalara katılamamıştır. Davalı … ise duruşmalara katılmış olup davadan haberdardır. Davalı … yönünden usulüne uygun bir tebligat olmadığından; davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir. Hal böyle olunca HMK’nin 27. maddesi hükmüne aykırı olarak hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, davalılara usulüne uygun davetiye tebliği ile davadan haberdar olmaları sağlanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.