Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/2768 E. 2018/7783 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2768
KARAR NO : 2018/7783
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar tarafından, davalı aleyhine 15.07.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 24.03.2009 tarihinde vefat eden muris …’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava tarihi itibariyle murisin borcunun 11.121,11TL olduğundan bahisle davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanında olduğunu, sulh hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Pendik 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın süresinde açılmaması sebebiyle reddine karar verilmiş, davacıların temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19.03.2012 tarih, 2011/83 Esas, 2012/6186 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Pendik 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, bozma ilamına uyularak mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
… Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK’nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, … müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda; mahkemece yeterince araştırma yapılmadığı, terekenin aktif ve pasifi belirlenirken ölüm tarihinin esas alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, 24.03.2009 tarihi itibariyle murisin üzerine kayıtlı taşınmaz, araç ve banka kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili … müdürlüğü, emniyet ve banka müdürlüklerine yazı yazılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca, vekille temsil olunmayan davacı asil …’ın 18.12.2014 tarihli duruşma için mazeret dilekçesi verdiği, mahkemece mazeretinin kabul edilerek 17.02.2015 tarihli sonraki duruşma gününün adı geçen davacıya tebliğine dair ara karar kurulduğu, davacı …’ya gönderilen tebligatın iade edildiği, 17.02.2015 ve sonrasında davacı …’nun duruşmalara katılmadığı görülmektedir. Adı geçen davacıya usulüne uygun tebligat yapılarak duruşma gün ve saati bildirilmeli, gelmediği halde HMK’nin 150. maddesine göre işlem yapılmalıdır.
Üstelik, davacılardan … ve …’ın yargılama aşamasında Av. …’e verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi