Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/2526 E. 2018/8609 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2526
KARAR NO : 2018/8609
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.02.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 43 parsel sayılı taşınmazı için davalıya ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, kesin hüküm itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılama sistemimizde yer almaktadır.
Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılamaması amacını güden maddi anlamda kesin hüküm HMK’nın 303. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan maddeye göre kesin hükmün oluşabilmesi için;
1)Dava konusunun, diğer bir anlatımla dava ile elde edilmek istenen sonucun aynı olması,
2) Dava sebebinin yani davanın dayanağı olan vakıaların aynı olması,
3) Davanın taraflarının aynı olması gereklidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, daha önce taraflar arasında görülüp sonuçlanan 2012/364 E. 2013/199 K. sayılı davada, davacıya ait 43 parsel sayılı taşınmaz lehine davalıya ait 41 parselden geçit hakkı tesisine dair verilen kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere her iki davanın tarafları, konusu ve hukuki sebebi aynıdır. Kaldı ki geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından mahkemece davanın kesin hüküm varlığı nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.