Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/2494 E. 2018/8714 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2494
KARAR NO : 2018/8714
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı … yönünden davanın reddine, davalı … yönünden davanın kabulüne dair verilen 17.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı, 222 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 221 ada 23 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile 12.05.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda kırmızı renk A harfi ile gösterilen 221 ada 23 parsel sayılı taşınmazdan 35,54 metrekarelik alandan davacı lehine geçit hakkı tesisine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Somut olaya gelince; dava açıldığı tarihte davacının mutlak geçit ihtiyacı bulunmakta ise de, yargılama sırasında davalı … Hazinesine ait 221 ada 24 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından satın alınması nedeniyle, mülkiyeti davacıya geçen bu taşınmazdan dolayı yine davacının kendisine ait 222 ada 6 parsel sayılı taşınmaz lehine akdi irtifak hakkı kurulabileceğinden davacının bu davada hukuki yararı kalmamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.