Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/19223 E. 2020/8394 K. 14.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19223
KARAR NO : 2020/8394
KARAR TARİHİ : 14.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.12.2015 gününde verilen dilekçe ile alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili ile davalının kardeş olduklarını, davalının muris babalarının vefatı ile kendilerine intikal eden taşınır ve taşınmaz malları kardeşler adına satarak bedellerini aldığını, satıştan sonra davalının diğer kardeşlerine hisseleri oranında ödeme yaptığını ancak kendisine herhangi bir ödeme yapmadığını ayrıca kendisine bir adet cumhuriyet altını borcu da bulunduğunu belirterek toplamda 49.150,00 TL bedelin dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini istemiştir.
Davalı, muris babalarının ölümünden sonra kendilerine kalan taşınmazlar ile bir adet traktörün tüm kardeşler tarafından satışının yapıldığını, herkesin kendi hissesine düşen bedeli aldığını, bu hususların resmi satış senetleriyle sabit olduğunu, ayrıca davacıdan ödünç altın almadığını ve resmi yapılan satışlar karşısında davacının tanık ile ispat talebine muvafakati olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı 22.04.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; cumhuriyet altını fiyatının değiştiğinden bahisle talep sonucunu 49.698,00 TL olarak değiştirmiştir.
Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 203. maddesi gereğince kardeşler arasında yapılan hukuki işlemlerde tanık dinlenilmesinin mümkün olduğu, davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 49.698,00 TL’nin 49.150,00 TL’sinin dava tarihi olan 25.12.2015 tarihinden itibaren, 548,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 25.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;
1- “İspat hakkı” kenar başlıklı 189. maddesinin üçüncü fıkrasında, “(3) Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz.”,
2- “Kanunda düzenlenmemiş deliller” kenar başlıklı 192. maddesinde, “(1) Kanunun belirli bir delille ispat zorunluluğunu öngörmediği hâllerde, Kanunda düzenlenmemiş olan diğer delillere de başvurulabilir.”
3- “Senetle ispat zorunluluğu” kenar başlıklı 200. maddesinde, “(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.”
4- “Senede karşı tanıkla ispat yasağı” kenar başlıklı 201. maddesinde, “(1) Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.”,
5- “Delil başlangıcı” kenar başlıklı 202. maddesinde, “(1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
(2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”
Bu açıklamalara göre somut olayda; davaya konu alacağın kaynağı olan taşınmazlar ile traktöre ilişkin satışlar, dosya arasına alınan resmi satış senetlerine göre davacı, davalı ve tanık olarak dinlenen diğer mirasçılar tarafından birlikte yapılmış ve aynı belgelere göre satıcıların paralarını da aldıkları tespit edilmiştir. Davalı tarafın, resmi senetlere karşı davacının tanık dinletmesine ilişkin muvafakati de olmadığı dikkate alındığında mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 201. maddesi uyarınca senede karşı tanıkla ispat yasağı ihlal edilmek suretiyle tanık anlatımlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Ayrıca, dava konusu cumhuriyet altınının davalı tarafından ödünç alındığına ilişkin davacının eşi olan … beyanları dışında dinlenen tanıkların doğrudan bilgi ve görgü sahibi olmadıklarının anlaşılmasına göre cumhuriyet altınına ilişkin alacağın varlığı da davacı tarafça ispatlanamadığından davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.