Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/18707 E. 2020/5970 K. 07.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18707
KARAR NO : 2020/5970
KARAR TARİHİ : 07.10.2020

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu 168 ada 59 ve 61 parsel ile 210 ada 46 ve 49 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 168 ada 59 ve 61 parsel ile 210 ada 46 ve 59 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince somut olayda; dava konusu 168 ada 59 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde bulunan tapu kaydı incelendiğinde, “Parsel üzerindeki ahşap ev … oğlu …’a aittir.” şeklinde muhdesat şerhinin bulunduğu anlaşılmıştır. Lehine muhdesat şerhi bulunan … tapu kayıt maliki … … mirasçısı olup, davada … mirasçılarının da taraf olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, 30.03.2015 tarihinde inşaat mühendisi, ziraat mühendisi ve kadastro bilirkişileri ile birlikte keşif yapılmıştır. Yapılan keşif sonrasında dosya içerisine alınan bilirkişi raporlarında 168 ada 59 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunduğu tespit edilen iki katlı ahşap kargir binanın ve taşınmazın toplam değeri ayrı ayrı belirlenerek, muhdesat oranının da hesaplandığı görülmüştür. Mahkemece hüküm sonucunda 168 ada 59 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında paylaştırılmasına karar verilip muhdesat oranının dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, davacılar vekili dava konusu 210 ada 49 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesini talep etmiş, mahkemece 49 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili belgeler getirtilerek, bu taşınmazda keşif yapılıp, bilirkişi raporu alınmasına rağmen mahkemece dava konusu yapılmayan 210 ada 59 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.