Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/17742 E. 2017/3139 K. 18.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17742
KARAR NO : 2017/3139
KARAR TARİHİ : 18.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.12.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulü, kısmen reddine dair verilen 09.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı … vekili, duruşmasız olarak temyizi ise davalı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. … ile karşı taraftan davalı … vekili Av. … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamalar dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı vekili 09.12.2014 tarihli dilekçesi ile 2 parsel (ifrazdan sonra 100 nolu parsel) sayılı 3825 m2 lik taşınmazın maliki davalılar murisi … tarafından, taşınmazın batıda kalan bölümünden 956 m2 lik kısmının 18 Nisan 1995 Tarih 878 yevmiye sayılı satış vaadi ile davacı … ile dava dışı … ve … eşit paylarla satıldığını, kayıt maliki … 09/01/2003 tarihinde öldüğünü, geriye mirasçı olarak çocukları davalı …-Sabahat ve dava dışı … kaldığını, dava dışı diğer satın alanlar … ve …’ın paylarını aldıklarını, sadece davacının payının kaldığını ileri sürerek payına düşen 298 m2 nin iptaline davacı adına tesciline, kabul görmediği takdirde davalı …’nin devretmesi gereken 203 m2 ile Sabahat’ın devretmesi gereken 95 m2 nin bedelinin güncellenerek davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş, sözleşmenin tarafı olmadığını; ayrıca, satılan yer belli olmadığından edimin imkansızlaştığını, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …… 19/02/2016 tarihli dilekçesi ile kendisi yönünden 95 m2 bakımından davayı kabul ettiğini yazılı olarak bildirmiştir.

Mahkemece, yapılan keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporuna göre, eski 162 ada 2 parsel nolu taşınmazın batı tarafında kalan 956 m2 yüzölçümlü bölümün teknik açıdan bakıldığında, kesin olarak hangi taşınmazı ya da taşınmazları işaret ettiğinin tam olarak bilinemediği gerekçesiyle davalı … yönünden davanın ifa imkansızlığı nedenine reddine, diğer davalı … yönünden ise davanın kabulüne, … Ada …Parsel sayılı taşınmazda davalı … … adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davada 18.04.1995 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın ve teslim alınan ve dava dışı diğer alıcı …’a sözleşmenin ifası yönünden 27.12.2004 tarihinde resmi senet ile verilen payın, dava konusu davalılar murisi… tarafından sözleşmede belirtilen ve teslim edilen 162 ada 2 sayılı parselin batı kısmına tekabül eden ve ifrazen oluşan 162 ada 100 parsel sayılı 892,50 m2 arsa cinsli taşınmaz içerisinde kaldığı, 18.04.1995 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve 27.12.2004 tarihli 162 ada 100 parsele ilişkin resmi senet içeriği ve keşifte dinlenen tanık beyanları ile saptanmıştır. Bu nedenle davada ifa imkanı bulunduğundan, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Ayrıca davalı …’nun soyismine nüfus kaydına aykırı olarak “…” sözcüğünün eklenmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.