Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/17639 E. 2020/5603 K. 29.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17639
KARAR NO : 2020/5603
KARAR TARİHİ : 29.09.2020

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, 01.02.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 02.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı; … kızı …’ın bekar olarak 17/01/2016 tarihinde vefat ettiğini, kardeşi …’ın da bekar ve çocuksuz vefat etmesi nedeniyle kendisinin mirasçı sıfatı bulunduğu gerekçesiyle muris …’a ait veraset ilamının verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Mahkemece, davacının mirasçı sıfatı bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve soruşturma, toplanan deliller hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi varılan sonuç da davanın niteliğine uygun düşmemiştir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davanın kabulüne karar verilmesi için miras bırakanın nüfusa kayıtlı olması zorunlu değildir. Miras bırakanın gerçekte var olduğu ancak nüfusa kayıtlı olmadığı, mirasçı bırakmaksızın öldüğü belirlendiği takdirde son mirasçının Hazine olacağı göz önüne alınarak buna göre mirasçılık belgesi verilmesi gerekir. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için miras bırakanın hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının miras bırakanın mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Mahkemece verilen yetki üzerine açılan davalarda davanın kabulüne karar verilebilmesi için davacının mirasçı olmasının gerekmediği de kuşkusuzdur.
Bir davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir. Bunun yanında mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davaların çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle bu tür davalarda resen araştırma prensibinin uygulanacağı, mirasçılar tarafından açılmış bu tür davalarda davacının sadece kendisinin mirasçı olduğunu, bir başka deyişle kendisi ile miras bırakan arasındaki soybağını kanıtlamak zorunda olduğu, başka mirasçı bulunup bulunmadığının ve miras paylarının ise mahkemece resen belirleneceği de kuşkusuzdur. Gerekirse resen tanık dinlenmesi, zabıta araştırması yapılması, mirasbırakanın üzerine taşınmaz kaydı olup olmadığının sorulması, varsa ilgili tapu sicil müdürlüğünden tapu kayıtları, dayanak bilgi ve belgelerin getirtilmesi ile mirasbırakanın adres ve kimlik bilgilerinin araştırılması, nüfus kayıtlarının Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sorulması, bütün imkanların kullanılması gerektiği kuşkusuzdur.
Davacı, dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmış olup mahkemece bu hususta tanık isim ve adresi bildirilmesi yönünde usulüne uygun süre verilmemiştir. Sicil kayıtlarının düzgün tutulması mahkemenin de görevi olduğundan; davacının yaşları itibariyle murisi tanıyacak tanık isimlerini bildirmesi için süre verilmesi, bildirildiği takdirde bu tanıkların dinlenilmesi, dosyada mevcut nüfus kayıtlarının varsa dayanak kayıtlarının çıkarılması için Nüfus Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması, 24/02/2016 tarihli nüfus kaydı ile 26/02/2016 tarihli nüfus kaydında …’nin gittiği hanelerin farklı olmasının sebebinin sorulması, gerektiğinde … ve … hakkında bilgisi olan kişilerden sorulmak suretiyle zabıta araştırması yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 29.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan