Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/17144 E. 2020/4308 K. 02.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17144
KARAR NO : 2020/4308
KARAR TARİHİ : 02.07.2020

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/04/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taşınmazın satılmasını istemediklerini belirterek aynen taksimi savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece yapılan yargılama sırasında, dava konusu 9 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Yasanın 22/2A maddesi uyarınca yenilemenin tescili nedeniyle 105 ada 36 parsel numarasını aldığı, buna rağmen sicil kaydı kapatılan ve üzerinde işlem yapma olanağı kalmayan tapu kaydı ile infaza elverişsiz şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan, ortaklığının giderilmesine karar verilen taşınmazın satış bedeli üzerinden binde 11,38 (% 011,38) oranında harç alınmasına karar verilmesi gerekirken “Binde 11,38 TL (%0,1138)” oranında harç alınmasına karar verilmesi, bu harcın kimlere nasıl yükletileceğinin hüküm sonucunda gösterilmemesi doğru görülmemiş ise de bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun ikinci bendinden “9 parsel” ibaresinin çıkarılarak yerine “105 ada 36 parsel” ibaresinin yazılmasına; hüküm sonucunun yedinci bendinde yer alan “Satış bedeli üzerinden binde 11,38 TL (%0,1138) oranında HARÇ ALINMASINA” cümlesinin çıkartılarak yerine “Satış bedeli üzerinden binde 11,38 (% 011,38) oranında hesaplanacak karar ve ilam harcının paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 02.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.