Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/16786 E. 2020/7545 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16786
KARAR NO : 2020/7545
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisleri …’un 18.10.2014 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar tarafından terekenin borca batık olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Somut olaya gelince; mahkemece, davacıların gösterdiği tüm deliller ve gerekirse resen de araştırma yapılarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacılar tarafından terekenin borca batık olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kaldı ki, toplanan deliller ile dahi terekenin borca batık olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, davacıların verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de yerinde değildir.
Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan