Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/15520 E. 2020/3554 K. 10.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15520
KARAR NO : 2020/3554
KARAR TARİHİ : 10.06.2020

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

7201 sayılı Tebligat Kanunu 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (Davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1 maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2 maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt istemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre tebligat çıkarılacaktır.
Tebligat Kanununda değişiklik öngören maddelerin gerekçelerine göre, tebliğ işleminin iki veya üç tebligatla yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununda yapılan değişiklikten sonraki hükümlerde ve bu değişikliğe uygun olarak çıkarılan uygulama yönetmeliği hükümlerinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde ilk tebliğin 21/2 ye göre yapılacağına imkan tanınmamış, aksine bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi tebligatın 10/1 ve 21/1 maddelere göre yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde ikinci tebliğin 21/2’ye göre yapılabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca Yönetmeliğin 16. maddesinde, Kanunun 21/2 maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağı belirtilerek, bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığına istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğuna da işaret etmektedir. İlk defa bildirilen adres adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi tebliğ evrakının Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması, Kanunun 20. ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesince muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2 maddeleri farklı şekilde yorumlanarak başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt istemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından Anayasanın ” Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
Somut olayda; davalılar … ve …’ya dava dilekçesi ve gerekçeli karar tebligatlarının yine davalılar …, … ve …’a gerekçeli karar tebligatlarının, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak Tebligat Kanununun 10/2 maddesi göz ardı edilmek suretiyle davalı adına önceden hiç bir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu görüldüğünden adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelenmesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.