Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/14065 E. 2019/5763 K. 25.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14065
KARAR NO : 2019/5763
KARAR TARİHİ : 25.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.03.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmaz ise tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, davalı şirket ile yaptığı sözleşme ile 236 ada, 17 parsel sayılı taşınmazda inşa edilecek olan binada zemin kat 1 no’lu dairenin satımı konusunda anlaştıklarını, sözleşme gereği bu daireye karşılık … Köyü’nde bulunan toplam 37.000,00 m2 yüzölçümlü tarla ile takas edileceğinin kararlaştırıldığını ve tarlanın davalıya devredildiğini, inşaatın bitmesine rağmen davalının sözleşme konusu daireyi devre yanaşmadığını belirterek tapu iptali ve tescil olmaz ise bedel olarak davalıya devrettiği tarlasının tapusunun iptali ile adına tesciline bu da olmaz ise tarlanın değerinin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında haricen düzenlenen 20.08.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşme içeriğinden davalı yülenici şirket inşa ettiği yapıda 1 no’lu daireyi davacıya satışını yaptığı anlaşılmaktadır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; davacı terditli talebinde öncelikle tapunun iptali ve tescil isteminde bulunmuş olduğundan ve taşınmazın aynına ilişkin davada husumetin tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği düşünülmeden, malik …’e dava yöneltilmeden karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.