Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/13843 E. 2019/5603 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13843
KARAR NO : 2019/5603
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.04.2010 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin arttırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen payı nedeniyle ilk davacı … lehine tesis edilen daha sonra … mirasçıları tarafından …’a temlik edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır.
Somut olaya gelince; dava konusu ipoteğin, İzmir Büyükşehir Belediyesince taşınmazda 2981 sayılı Kanunun 13/c maddesi gereğince hazırlanan 1/1000 ölçekli ıslah imar planının İzmir Valiliğinin 27.01.1986 tarih ve 362-968 sayılı kararıyla onaylanmasına dayalı olarak yaptığı imar uygulaması sonucu tesis edildiği; farklı bir ifadeyle, belirtilen parsellerde davacının kayden malik olduğu payın bu uygulamayla dava konusu 30852 ada 16 parsel sayılı imar parseline ipotek tesisiyle yansıtıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğine göre ipotek, imar düzenlemesiyle tesis edilen kanuni ipotektir.
Öte yandan, anılan idari işlemin İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 19.10.2011 tarihli ve 2011/1224 Esas, 2011/1761 Karar sayılı ilamıyla iptaline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği görülmektedir.
Bu durumda mahkemece; İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 19.10.2011 tarihli ve 2011/1224E-1761K sayılı kesinleşen kararı ile ipotek tesis edilmesine ilişkin işlemin iptal edilmesi sebebiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve buna göre de yargılama gideri ile vekalet ücretinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.