Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/13391 E. 2019/4778 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13391
KARAR NO : 2019/4778
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.05.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu Çankırı İli, Orta İlçesi, 110 ada 106, 107 ve 108 parsel sayılı taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, mülkiyeti Hazine’ye ait ham toprak niteliğindeki 704.368,94 metrekare yüzölçümlü 110 ada 25 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile …Köyünde bulunan 110 ada 106, 107, 108 parsel sayılı taşınmazlar lehine aynı yerde bulunan davalı Hazine’ye ait 110 ada 25 parsel üzerinde fen bilirkişileri … tarafından düzenlenen 25/11/2015 havale tarihli rapora ekli krokide A harfi ile gösterilen ve 554,81 m² alana sahip kısım üzerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine temsilcisi temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazlar kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı her ne kadar 110 ada 106, 107 ve 108 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı kurulması istemiyle dava açmış olsa dahi mahkemece, bilirkişi raporunda 1 numaralı güzergah olarak belirtilen 110 ada 106 parsel sayılı taşınmazın sınırına kadar ulaşım sağlayan yerden geçit hakkı kurulmuş olup, geçit hakları kişiler lehine değil taşınmazlar lehine kurulacağından, lehine geçit hakkı istenilen 110 ada 106, 107 ve 108 parsel parsel sayılı taşınmazların maliki aynı olsa da 110 ada 107 ve 108 parsel sayılı taşınmazlardan yola ulaşımın sağlanması için 110 ada 106 parsel sayılı taşınmazdan akdi irtifak kurulması gerekmektedir.
Belirtilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.