Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/12502 E. 2019/4442 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12502
KARAR NO : 2019/4442
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … ve diğer davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 107 ada 51 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu bu parselde kendisine ait ev bulunduğunu, evine gitmek için davalıların taşınmazlarını kullanmak zorunda kaldığını, kadastro krokisinde evinin güneyinde patika bir yol gözükse de bu yolun hem çok eğimli hem de dar olmasından dolayı evine gidip gelmesi için uygun olmadığını, evine araba ile ulaşabileceği şekilde maliki bulunduğu 107 ada 51 parsel ile en yakın yol arasında uygun görülecek güzergahtan geçit tesisini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 38. maddesinde hakimin reddi usulü düzenlenmiştir. Kanunun 38. maddesinin beşinci fıkrasında; “Hâkimi reddeden taraf, dilekçesini karşı tarafa tebliğ ettirir. Karşı taraf bir hafta içinde cevap verebilir. Bu süre geçtikten sonra yazı işleri müdürü tarafından ret dilekçesi, varsa karşı tarafın cevabı ve ekleri, dosya ile birlikte reddi istenen hâkime verilir. Hâkim bir hafta içinde dosyayı inceler ve ret sebeplerinin kanuna uygun olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildirerek, dosyayı hemen merciine gönderilmek üzere yazı işleri müdürüne verir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olaya gelince; davalılardan …’in 04.06.2016 tarihli dilekçe ile hakimin reddini talep ettiği görülmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanununun hakimin reddini düzenleyen ilgili maddeleri dikkate alındığında, reddi istenen hakim gecikmesinde zarar umulan iş ve davalar dışında ret hakkında kesin karar verilinceye kadar o davaya bakamaz, aksi hareket mutlak bir temyiz sebebi olup, hükmün yalnız bu nedenle bozulmasını gerektirir (HGK 6.12.1972, 2/208-1326). Yine aynı nedenle, acele işlemler dışında yapılan diğer mahkeme işlemleri geçersizdir. Reddi istenen hakimin HMK m. 38/5 uyarınca öncelikle hakimin reddi talebi hakkında karar vermesi gerekir. Mahkemece, 04.06.2016 tarihli hakimin reddi talebini içeren dilekçeye ilişkin olarak Kanunun öngördüğü usulü uygulamayıp esasa ilişkin yargılamaya devam etmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.