Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/12490 E. 2019/4927 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12490
KARAR NO : 2019/4927
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2013 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Mera Komisyonu Başkanlığı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, davalı İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 15.03.2013 tarih ve 8 sayılı Kararı ile Hazineye ait Tabaklar Köyü 1,485,763 ve 778 parsel sayılı taşınmazın mera olarak tahsiline karar verildiğini, anılan taşınmazlarda 30 yılı aşkın süredir karpuz, yer fıstığı, kavun vb. gibi ürünlerin yetiştirildiğini, sulu tarım arazileri olmaları nedeniyle verilen Kararın hatalı olduğunu, tahsis edilen parsellerin Hazine arazisinden alındığını, tahsis kararında köydeki büyükbaş ve küçükbaş hayvanların otlatılmasının gerekçe olarak gösterildiğini, oysa bu yerlerin tarım arazisi olduğu ve sulu ürünlerin yetiştirilmesinin daha hayati öneme sahip olduğunun …İlçe Tarım Müdürlüğünün 24.05.2013 tarih ve 1654 sayılı yazısında belirtildiğini, yöredeki şahısların taşınmazları ekip sürmeleri nedeniyle ecrimisil ödemelerinin söz konusu olduğunu belirterek, 15.03.2013 tarih ve 8 sayılı dava konusu taşınmazların mera olarak tahsis edilmesine ilişkin mera komisyon kararının iptalini istemiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, komisyon kararına karşı 30 günlük askı ilan süresi veya tebliğinden itibaren 30 günlük sürede dava açılması gerektiğini, bu sürenin geçirildiğini, dava konusu taşınmazlara ilişkin 4342 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince çalışmaların gerçekleştirildiğini, 9. maddeye göre tespit ve tahdit çalışmalarının yapıldığını belirterek, davanın zamanaşımı, husumet ve esas yönlerinden reddini savunmuştur.
Dahili davalı … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü temsilcisi temyiz etmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesi uyarınca mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsis işlemleri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır. Mera Komisyonları ise illerde valinin görevlendireceği bir vali yardımcısı başkanlığında yasada sayılan kişilerden meydana gelir. Mera komisyonlarının tüzel kişiliği yoktur. Bu komisyonun görevi mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsis işlemlerini yapmaktır. Dolayısı ile, mera uyuşmazlıklarında husumet, yararına tahsil işlemi yapılan köy veya köyler ile belediyelere düşer. Kısaca mera komisyonlarına ve Tarım Bakanlığına uygulamadan dolayı husumet düşmeyeceğinden Mera Komisyonu Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerekir.
Diğer yandan;
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1-…. illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2-… büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3-Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davaya dahil edilen… Köyünün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ilçe belediyesine bağlanması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılmak ve Tabaklar Köyü Tüzel Kişiliğinin bağlandığı belediye tüzel kişiliğin davaya dahil edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.