Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/11951 E. 2017/2183 K. 21.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11951
KARAR NO : 2017/2183
KARAR TARİHİ : 21.03.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne Muğla İli Milas İlçesi Tuzabat Mahallesi 162, 242, 243, 774, 775 ve 1099 sayılı parsel taşınmazların satılarak paraya çevrilmesi sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davalının dava konusu 162, 242, 243, 774, 775 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Ortaklığın giderilmesi davaları iki taraflı davalardan olup kendisini vekille temsil ettiren taraflar lehine hisseleri oranında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve … yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davalının dava konusu 1099 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara
2016/11951 – 2017/2183 -2-

(ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; davaya konu 1099 parsel sayılı taşınmazın ifraz edildiği ve ifrazen oluşan 1293 sayılı parselin Karayolları Genel Müdürlüğü lehine kamulaştırma şerhi işlenerek tarafların murisi Hasan Yılmaz adına tescil edildiği, 1294 sayılı parselin ise tarla vasfıyla yine tarafların murisi Hasan Yılmaz adına tescil edildiği getirtilen tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda tarafların murisi adına kayıtlı bulunan 1293 parselin kamulaştırma durumu Karayolları Genel Müdürlüğüne sorulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir. İfrazla olunan 1294 sayılı parsel üzerinden ortaklığın giderilmesine karar vermek gerekirken daha önce sayfası kapatılan ve işlem görme niteliğini yitiren ana parsel üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 162, 242, 243, 774, 775 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucuna 9.bent eklenerek “9- Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin payları oranında hissedarlardan alınarak davalılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının 1099 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara, 21.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.